Benim kilo verme hikayem

Benim kilo verme hikayem
Benim kilo verme hikayem
Birçok insan kilo vermeyi kimsenin onu beğenmeyeceğinden korktuğu için verir. Fazla kilolu olduğunuzda arkadaş edinmek ya da sevgiliye sahip olmak çok daha zor olur. İşe alınma konusunda zorlanırsınız. Ve sosyal yaşamda da sürekli olarak dışlandığınızı sanırsınız. Ama benim kilo verme hikayemin altında bu sebepler yatmıyor. Ben erken ölüm riski yüzünden kilo vermeye karar verdim. 56 yaşındaydım ve 117 kiloydum. Kan basıncım çok yüksekti ve kendimi hiçbir şekilde sağlıklı hissetmiyordum. İşten eve döndüğüm bir gün bankta oksijen tüpüyle oturan, bastonlu, şişman bir adam gördüm. Ve ilerde benim de öyle olacağımı düşünerek büyük bir korkuya kapıldım. Tam o noktada artık böyle yaşamamam gerektiğini anlamıştım. Bütün bunların yanı sıra kıyafetlerim üzerime olmuyordu. Tansiyonum genellikle yüksekti. Sürekli olarak stresli ve yorgun hissediyordum ve hiç iyi uyuyamıyordum. Aç kalma korkusu yaşıyordum ve herhangi bir öğünde salata ya da meyve yemek bana korkutucu geliyordu. Genellikle kırmızı et ve kızartma tüketiyordum. Yoğun olduğum bir işe sahiptim ve kendime bakmak konusunda da iyi değildim. Diyet ya da spor yapmak için vaktim yoktu. Bu beslenme düzenimin değişmesi gerektiğini ve daha az yemek yemem gerektiğini biliyordum. Ama aç kalmadan bunu nasıl yapabileceğimi bilemiyordum.

Aç kalmak en büyük korkumdu. Kolay yapabileceğim, beni doyuracak ve az kalorili olacak tarifler araştırırken Aristo Diyeti adında bir diyet olduğunu keşfettim. Bu diyeti uygulatarak insanlara kilo verdiren bir doktor olduğunu öğrendiğimde ise aradığım şeyin bu olduğunu anladım. Hemen görüşmelere başladık ve onlara gönderdiğim saç örneği üzerinden yapılan testlerden sonra değerlerimin korkunç durumda olduğunu gördük. Ve bu andan sonra benim için yeni bir dönem başladı. Paketlenmiş ve hazır gıdaları tamamen hayatımdan çıkardım. Kilo vermeye ilk karar verdiğim zamanlarda kalori hesabı yaparak diyet ürünler tüketmeye çalışırdım. Gönül Hanım artık kalori hesabını yapmayacağımı ve diyet kafasından tamamen çıkacağımı tekrar tekrar söyledi. Yemeklerimi evde yapmaya başladım.

Akşamdan hazırladığım yemeği iş yerime götürerek öğlen yiyordum. Sabahları zamanım olduğunda bol meyveli, bitkisel sütle bir kahvaltı yapıyordum. Eğer vaktim yoksa meyve salatası hazırlayıp tüketiyordum. Benim gibi birinin et , yumurta ve peynir tüketmeden yaşaması imkansız gibiydi. Ben bile kendime şaşırıyorum. Yoğurt olmadan masaya oturmazdım. Asla yapamam dediğim birçok şeyi Aristo Diyeti’yle başardım. Beslenme kültürüm tamamen değişti. Et , süt ve süt ürünlerine çok düşkün olduğum için ayda 2-3 krez bir yeme iznim vardı. Ama genellikle bakliyat , sebze ve meyve üzerine kurulu bir beslenme düzenine geçiş yaptım. İlk 2 gün zorlansam da farklı tariflerle bakliyatı ve sebzeleri çok daha lezzetli tariflerle pişirmeye başladım.Şeker seviyem de sınırda olduğu için glüteni tamamen kesmek bana çok iyi geldi. Nefes alıp vermelerim daha rahat oldu. Asansör kullanmak yerine rahatlıkla merdivenleri inip çıkabilmeye başladım. İş gereği sıklıkla seyahat ediyordum. Ve artık seyahatlerimde daha az yoruluyorum. 1 ayda 117 kilodan 105 kiloya düştüm. Bu kadar kısa sürede bu kadar net bir sonuç almak beni çok daha fazla motive etti. Kendimi diyet yapıyor gibi hissetmiyordum. Beslenme kültürüm değişmişti ve karnım doyuyordu ; en önemlisi de eskiden sevdiğimi sandığım gıdaları artık sevmiyordum; hatta haftada bir peynir ve et tüketsemde çok sevmiyordum. Gergin ve sinirli değildim, aslında sinirlilşk hali çikolatadan değil peynir ve et gibi hayvansal gıdalar yüzündenmiş.

Artık daha yeni yiyecekleri sevmeye başlamıştım ve hayatımın bu şekilde değişmesi daha az stressiz ve daha mutlu biri olmamı sağladı.

0/Post a Comment/Comments

Daha yeni Daha eski